ÜNİFORMALI UZAYLILAR, GALAKTİK KOMUTANLAR VE ALEISTER CROWLEY

Dünyada UFO gözlemleri ve yakın karşılaşmalar tarihçesi 1945 Roswell UFO kazası ile başladı gibi görünse de aslında çok daha eskilere gidiyor. Kozmik ziyaretçiler kavramı dünyanın her toplumunda ve DNA hafızasında mevcut. Uzaylı ziyaretçiler belki başka bir boyuttan belki de uzak bir gezegenden geliyorlar… ya da her ikisinden de…

Geçmişten bugüne onlarla karşılaşan insanlar uzaylıların fotoğrafını çekmeyi başaramadı, sadece tarif etmekle ya da resimlerini çizmekler yetindiler. Ve dediler ki: “Saçı yoktu, insana benziyordu, üzerinde bir üniforma vardı.” Yakın karşılaşmalar dosyasına baktığınız zaman uzaylı ziyaretçilerin mutlaka bu tanıma uyduğunu görürsünüz. Bizde 1948 yılında ilk yakın karşılaşmasını yaşayan Behçet Öcal da UFO’dan çıkan varlıkların üniforma giydiğini söylemişti. 1961’de kaçırılan Betty ve Barney Hill çifti uçandaireye alındıklarında uzaylı varlıkların üniformalı ve asker görünümünde olduğunu anlattılar.

Garip bir rastlantı, bugün Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenen ve Urfa’da bulunmuş olan dünyanın insan boyunda yapılan ilk heykeli Urfa Adamı da bir tür üniformayı hatırlatan  V biçimli yakaya sahip bir giysiyle tasvir edilmiştir.

NEDEN ÜNİFORMA?

Üniformalı uzaylılar UFOloji’de sürekli tekrarlanan bir simge haline geldi. Ve aynı dönemde bilim kurgu filmlerinde uzaylılara askeri bir kimlik verilmeye başlandı. Galaktik komutanlar bazen iyi bazen de kötü güçlerin başındaydı. İyi uzaylılar genelde beyaz parlak üniforma giyerdi. Kötü uzaylılar da tabii ki siyah üniformalı olarak karşımıza çıkardı. Bu bir zamanların beyaz şapkalı iyi kovboy ve siyah şapkalı kötü kovboy modelinin uzay çağına uyarlanmış hali miydi? Dahası UFOloji mi bilim kurgu sinemasına yön veriyordu yoksa bilim kurgudan esinlenen temasçılar mı UFOlojiyi şekillendirdiler?

HENÜZ UFOLOJİ YOKKEN

UFOlarla ilgili gözlem ve dosyalar henüz şekillenmediği yıllarda insanlar spiritüalizm yani ruhçulukla ilgileniyordu. Bir medyum ipnoz altında transa girer ve ruhlar onun aracılığıyla konuşur, mesajlar verirlerdi. Medyum, insan olmayan bedensiz varlıkların kendi sesini ve zihnini kullanmalarına izin veriyordu. Bu yöntem modern insanın ruhsallığı keşfetmesinden çok daha önce de vardı. İlkel toplumlardan, Sümer’e, Babil’e, Mısır’a, Eski Yunan’a ve Roma’ya kadar öte alemle bağlarını sıkı tutan tüm gizemli kültürlerde kahinler ya da seçilmişler, ruhlara hatta tanrılara aracılık ederdi. Yüce varlıklardan alınan mesajlar kişisel ya da toplumsal konulu, savaşlarla, kıtlıkla, doğal felaketlerle ilgili öngörüler olabilirdi. Kahinler ve sonrasında rahipler dünya ile dünya ötesi boyut arasında iletişim kuran güçlü kişilerdi.

NEO SPIRITUALIZM – YENİ RUHÇULUK

Yeni ruhçuluk 19.yüzyılda Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da böyle şekillendi. Medyum aracılığıyla ruhlardan alınan mesajlar yeni bir öğretiyi oluşturdu ki sonrasında buna Yeni Çağ – New Age akımı adı verildi. Aslında Yeni Çağ bilgileri ve yöntemleri Neolitik Çağdan beri insanlığın bilinmeyen bir boyutla olan temaslarından doğmuştu. Göbeklitepe konusundaki teorilerim bu konuya ışık tutuyor. MU-Sirius kökenli gizem okullarının Sümer, Babil, Mısır’da verdiği öğreti bugün Yeni Çağ/New Age diye bilinen akımın özüydü. Kısacası New Age yeni hiçbir şey getirmedi, sadece antik, eski ve gerçek olan bilgiler modern insana göre yeniden paketlenerek satışa sunuldu. Galaktik Komutanlar devri başladı, Ashtar Sheran, St.Germain uzay gemilerinden komutlar veriyor ve kendi aralarında askeri rütbeleri paylaşıyorlardı.

ALEISTER CROWLEY;  MAJİSYEN VE OKÜLTİST               

Aleister Crowley (1875-1947) İngiltere doğumlu bir majisyen- yani büyücü ve okültist, gizem bilimleri uygulayıcısı ve yazardı. Kendi kurduğu teorileri vardı. Satanizm, Şeytana olan inanç ve kurulu düzene baş kaldırmak öğretisinin bir parçasıydı. Bugün de hala gizem çevrelerinde etkili olan OTO “Ordo Templis Orientis” (Doğu Tapınağı Öğretisini) yönetti ve şekillendirdi.

ALIESTER CROWLEY

Crowley’nin amacı Babil tanrıçasını dünya boyutuna getirmek, onu hamile bırakmak ve Deccal’in doğmasını sağlamaktı. Mucizevi şekilde Meryem’den doğmuş İsa’nın karşısına Babil Tanrıçası’ndan doğmuş Deccal’i getirecekti. (Bazı kaynaklarda Babil Fahişesi diye de geçer). Crowley kişinin dünyasal hedefleri ve ihtiyaçlarını gerçekleştirmek için maji / büyü uygulanmasını öneriyor ve hiçbir kural tanımıyordu. Kısacası sadece kendin için yaşa, bugünün keyfini çıkart mesajı veriyordu. Öğretinin temelinde “kendini sevmek” vardı. Kendini severken ve hayatı bireysel çıkarlar doğrultusunda yaşarken başkalarını düşünmek söz konusu bile değildi. Başkalarına değil kendine hizmet ve madde odaklı bir öğreti kurmuştu.

YILDIZ GEÇİDİ AÇILIYOR1918 yılı Ocak ve Mart ayları boyunca Aleister Crowley Dünya Dışı zekayı fiziksel olarak dünya boyutuna getirmek için bir dizi ayin ve maji çalışması yapmaya başladı. Bu çalışma New York’ta gerçekleşiyordu. Çalışmada bir medyum aracılık yapıyor, iletişim vizyonlar ve mesajlarla sağlanıyordu. Kısacası bu yöntem Yeni Ruhçuluk – Neo Spiritüalizmde uygulanan medyum aracılığıyla ruhlarla irtibat kurmanın biraz daha sert şekliydi diyelim.

CROWLEY’NİN İLETİŞİM KURDUĞU VARLIKLAR

 

LAM

Crowley maji yöntemlerini kullanarak ki buna seks majisi / cinsel uygulamalar dahildi, uzay ve zaman boyutunda bir portal, bir geçiş kapısı açtı. Çok sonra bu kapıya Stargate – Yıldız Geçidi adı verilecekti. Davet ettikleri ruhsal varlık fizik boyutta kendini gösterdi. Crowley majik çalışmasında başarılı olmuştu,  “karşısında maddeleşen” varlığın bir portresini çizdi. Ziyaretçi LAM adında dünya dışı bir varlıktı. Sonraki yıllarda dünyanın her yerinde UFO yakın  karşılaşmalarında görüldüğü söylenen saçsız, büyük kafalı ve üniformalı uzaylılara çok fazla benziyordu.

İLETİŞİM

LAM ile yapılan iletişimde yumurta sembolizmi ön plana çıktı. Kozmik yumurta, doğum, yaşamın sonsuzluğu, evrensel döngü kavramları konuşuluyordu. Ve benzer şekilde uzaylıların yumurta biçimli UFOlar ile seyyahat etmeleri de ilginç bir rastlantıydı. Aleister Crowley’den sonra başka gizem gurupları da LAM ile irtibat kurma çabasına girdiler. Başarılı oldukları söyleniyordu. LAM adının bir tek varlığı değil bir varlık türünü ifade ettiğini söylediler. LAM ırkı ile kurulan majikal iletişim kısa sürede UFO ve temasçı gurupların bağlantı kurduğu üniformalı uzaylılar akımının başlamasını sağladı. 1940’lı yıllardan itibaren İkinci Dünya Savaşı ve Nazi ordusunun da etkisiyle üniforma giyen erkek ve kadın uzaylılar ön plana çıktı.

ROKET BİLİMCİSİ JACK PARSONS

Crowley  1918 yılı çalışmasında başarılı oldu, LAM’in gelmesini sağladı ve açılan yıldız geçidini kapattı. Ancak birlikte çalıştığı öğrencisi roket mühendisi Jack Parsons da bu çalışmaya dahil olmak istiyordu. Jack Parsons genç bir bilim insanı ve Amerika’nın uzay öncülerindendi. Sıvı ve katı roket yakıtlarının geliştirilmesi ve roketlerin orduya satılması gibi dönemin çok ileri bilimsel çalışmalarına imza attı. Ama aynı zamanda OTO (Ordo Templi Orientis) üyesi ve okültizme, majiye de tutkuyla bağlıydı. Yani hem bilim insanı hem de gizemciydi. Jet Yakıtları Laboratuarı’nı kurdu ve OTO’da yükselmeye başladı.

JACK PARSONS

İnsanı uzaya götürecek bilimsel gelişmeleri keşfeden bu bilim insanı diğer yanda bir gizemci ve büyücüydü. Uzay çağının henüz başında Jack Parsons bilimin ve gizemin sırlarını aynı anda keşfediyordu. Kalifornia’daki malikanesinde verdiği tuhaf partiler ve çevresine topladığı insanlar dikkat çekmeye başladı. Bazılarına göre Parsons sadece eksantrik bazılarına göre de tehlikeli bir adamdı.

RON HUBBARD, SCIENTOLOGY TARİKATININ KURUCUSU

Yeni arkadaşlardan biri de genç bir bilim kurgu yazarı olan Ron Hubbard’tı. Yazdığı bilim kurgu romanlarında başarılı olamayınca yıllar sonra Tom Cruise gibi Hollywood ünlülerinin katıldığı Scientology Kilisesi’nin kuracaktı. Ron Hubbard ve Jack Parsons Crowley’nin yolundan gitmeye kararlıydılar. İkili Babalon Çalışması adı verdikleri ritüeli başlatarak yeniden bir yıldız geçidi açtılar. Amaç Babil Kraliçesini getirip dünyada Deccal’i doğurmasını sağlamaktı.

RON HUBBARD

Oysa bu çaba Crowley tarafından asla onay görmemişti. Başaramayacaklarını, amatör olduklarını söylüyordu. Dediği gibi de oldu, yıldız geçidi açılmıştı ancak kapatmayı ve gelenleri geri göndermeyi başaramıyorlardı. İkilinin dostluk ve iş ilişkisi de bozuldu. 1946’da Hubbard sadece Jack Parsons’un sevgilisini elinden almakla kalmadı, ondan çaldığı 20.000 dolar ile ortadan kayboldu. Parsons ümitsiz ve kızgındı. Bundan sonraki yıllarda eski mesleki şöhretini ve bağlantılarını yeniden kazanamayacak duruma geldi.  Parsons 1952 yılında kendi evindeki laboratuvarda bir patlamada öldüğünde 37 yaşındaydı.

TEMMUZ 1947 – ROSWELL UFO KAZASI

Roket bilimcisi Jack Parsons ve yazar Ron Hubbard majikal yöntemlerle Babil Tanrıça’sını dünya boyutuna getirmek amacıyla yıldız geçidini açtılar ve kapatmayı başaramadılar. Sonrasında yolları ayrıldı. Bilim ve maji bir yerde aynı noktada buluşmuştu.  İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarıydı ve insanların uzaya, gezegenlere, uzaydaki yaşama ilgileri artıyordu. Avrupa’da UFO gözlemleri çoğalmıştı. Fakat Amerika’nın UFO çağı Temmuz 1947’de başlayacaktı… New Mexico eyaletinin Roswell kasabasına düşen UFO’ya ordunun ve üst düzey yetkililerin olaya el koymasıyla resmi UFOloji başlamış oldu. Bir çiftlik arazine düşüp parçalanan UFO’da uzaylı cesetleri bulundu. Yetkililer tarafından götürülen cesetlere otopsi yapıldığı iddiaları da vardı. Uzaylılar saçsız, iri başlı,  zayıftı ve üzerlerinde üniforma benzeri tek parça giysiler taşıyorlardı. Yıllar önce Crowley’nin ayinsel çalışmasıyla gelen LAM ve Roswell kazasından çıkartılan uzaylılar nedense birbirlerine çok benziyorlardı.

DİĞER UZAYLILAR VE BİLİM KURGU SİNEMASI

Aleister Crowley “Babalon Ayinleri” ile çağırarak başka uzaysal varlıklarla da iletişim kurduğunu söylüyordu ve onların da resimlerini çizdi. Hiçbir zaman gelenlerin uzaylı olduklarını iddia etmedi, sadece dünya dışı bir boyuttan gelen güçlü varlıklar diyordu.Yıllar sonra Hollywood Sineması Stargate/Yıldız Geçidi adlı filmi piyasaya sürdü ve çok büyük bir beğeni kazandı. Ardından Stargate Atlantis /  Babylon 5 (Babil 5) TV dizileri çekildi. Babylon 5 kadrosunda yer alan Reptilian varlıklar zaten dikkati çekiyor. Ama asıl ilginç olanı dizi karakterlerinden bazılarının Crowley’nin  iletişim kurduğu varlıklara çok fazla benzeyen görünüşte olması.

Babylon 5 Karakterleri
Crowley’nin Çağırdığı Varlıklar

Bir kez daha sinema ve maji aynı noktada buluşuyordu. Ve her zamanki soru; UFOloji mi bilim kurgudan beslenir yoksa bilim kurgudan esinlenen temasçılar mı UFOlojiyi şekillendirir? Doğru cevabı bulmak zor. Bana sorarsanız internet sitelerinde ve YouTube videolarında paylaşılan “uzaylılar bizi kurtarmaya gelecek” temalı UFO’culuğun zararsız bir hobi ve çocuksu iyimserlikten öteye gitmediğini bir kez daha tekrarlıyorum. Unutmadan, 2018 yılında Amerikan televizyonu CBSin Jack Parson’un yaşam öyküsünü “Strange Angel” (Tuhaf Melek) adlı bir TV dizisi olarak ekranlara getirdiğini de eklemekte yarar var.

FARAH YURDÖZÜ – 2019