YENİ YILIN ANTİK KÖKENİ

Bizler her yıl Ocak ayının ilk gününü yeni yıl olarak kutlamaktayız. Peki, bu durumun tarihsel kökeni nereye dayanıyor? Neden Ocak ayının biri yeni yıl? Aslında bizler yeni olmayan ya da doğrusal düşünerek söylersek takvimin değişmesi dışında hiçbir yenilikten veya döngüsel durumdan bahsedemeyeceğimiz bir günü yeni yıl olarak adlandırmaktayız. Kadim topluluklar için yeni yıl astronomik veya iklimsel döngüler üzerinden değerlendirilmekteydi. Yani kutlu olan yeni bir takvime sahip olmak değildi. Mısırlılar için yıllık döngü Nil’in taşkınları ile bağıntılı astronomik bir gözlemin ürünüydü ve kutlamalar bunun için yapılırdı. Persliler yeni yılı bahar ekinoksuna bağlı olarak kutlamaktaydılar. Antik Yunan’da yeni yıl kış döngüsü ile ilintiliydi.

Yılbaşı kutlamalarına dair ilk kanıtlar neler?

Yeni yılı kutlama, daha doğru bir tabir ile yıllık döngüyü kutlamaya dair en eski kayıtlar antik Babil’den gelmektedir. Babil için yılbaşı ilkbahar ekinoksu yani mart ayı sonlarına denk gelmekteydi. Onlar için yeni yıl, doğanın kendini yenilemesi anlamını taşımaktadır. Akitu denen festival, halkın yaklaşık 11 gün süre ile kutladığı yenilenme kutlamalarıdır. Festival sırasında şehirdeki tanrı heykelleri etrafında, geçit törenleri gerçekleştirilirdi ve bu kaosa karşı zaferi sembolize ederdi. Babil için yeni yıl, sembolik bir temizlenmeydi. Akitu’nun en ilgi çeken geleneği ise kralın her festivalde aşağılanmasının gerekmesidir. Tanrı Marduk’un temsilcisi olan bir rahip, kralı ağlatmak için elinden geleni yapardı eğer hükümdar ağlarsa bu Marduk’un memnun olduğu anlamına gelir ve kralın kanunları genişlerdi. Çoğu tarihçi bu ritüeli kralın ilahi gücünü halk karşısında tazelemek için monarşi tarafından kullanılan bir oyun olarak görmektedir. Öyle ya da değil yenilenme ve ruhsal temizlik gibi kavramlar en azından yeni olanı tanımlamak için bugün ki duruma oranla için daha geçerli verilerdir.

Neden Ocak yılın başı?

Günümüzde Ocak’ın yılın başı olmasını temelleri ise Roma döneminde atılmıştır. Romalılar için yılbaşı yani yeni yıl tıpkı diğer pek çok antik toplulukta olduğu gibi bahar ekinoksudur. Roma kurucusu Romulus tarafınca oluşturan takvime göre yeni yıl ilkbahar ekinoksundan başlayarak 10 ay ve 304 gün olarak kabul edilmiştir. MÖ. 8. yüzyıla dayanan bu takvimde zamanla döngüsel bir problemler baş göstermeye başlamıştır. Bu hatayı düzeltmek ise Brütüs’ün Caesar’i Julius Caesar’e kalmıştır. MÖ. 49’da Julies Caesar bu problemi döneminin ünlü astronomları ve matematikçilerine danışarak çözme kararı almıştır ve bugün bizim kullandığımız takvim olan Gregoryen takviminin temeli olan Julien takvimini oluşturmuştur. Bu yeni takvimin ilk ayı içinse Roma mitolojisinin ikiyüzlü tanrısı “Janus” temel alınmıştır. Çünkü Janus değişimin ve başlangıcın tanrısıdır. İkiyüzlü bir tanrı olan Janus birbirinin aksi yönüne bakan iki yüz olarak betimlenmiştir. Janus’un ikiyüzlülüğü de buna dayanmaktadır. Yılın ilk ayıda tıpkı Janus gibi bir yönüyle geçen yıla, bir başka yönüyle de gelecek yıla bakmaktadır. Yani yılın ilk ayı değişimin ve başlangıcın ayıdır. Julien takviminde de bu konsept üzerinden yılın ilk ayının ismi “Januarius” olarak belirlenmiştir. Batı dillerindeki january, januar (ocak ayı) ay isimleri de buradan türemiştir. Yani ocak ayının kökeni Janusdur. Julius Caesar ise Janus’un yüzü suyu hürmetine Ocak’ın 1’ini yeni yıl olarak belirlemiştir. Bu doğrultuda Romalılar yeni yeni yıllarını Janus’a adaklar sunarak evlerini defne yaprakları ile süsleyerek, tanrılarından iyi bir servet dileyerek, birebirlerine incir vererek ve bal alışverişi yaparak yeniden bir başlangıç olarak kutladılar. Bu olaylardan yüzyıllar sonra ise insanlar yılbaşını ünlü bir içecek şirketinin konsepti ile kutlamaya başladılar. Herkese bizlerden incir, yeni yıl bereket, zenginlik, barış getirsin. Kaynak: arkeofili.com / Tolunay Bayram