ÜSTAD ERGÜN ARIKDAL VE SİRİUS MİSYONU CELSELERİ

Üstad Ergün Arıkdal, Türkiye’de modern parapsikoloji, spiritüalizm ve UFO yani dünya dışı zeki yaşam bilincinin temellerini atan öncülerden biriydi. Bugün BILYAY adıyla devam eden ve 1950 yılında bir başka üstad Dr.Bedri Ruhselman tarafından kurulan Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Cemiyet’nin 1958-1977 yılları arasında başkanıydı. 1997 yılında aramızdan ayrılan çok değerli yazar ve medyum Ergün Arıkdal ile üniversite öğrencisi olduğum yıllarda birlikte çalışma onurunu yaşadım.

İlgili resim

Ergün Arıkdal hakkında anlatılacaklar bitmez, ama ben burada sizlerle onun medyumluğunda gerçekleştirilmiş olan” Sirius Celseleri”ni paylaşmak istiyorum. 1982 yılına ait olan bu çalışma insanın ruhsal bir varlık olarak evrendeki yerini ve yine insanın Sirius bilgi kaynağı ile olan bağlarını anlatıyor. Biliyorsunuz son zamanlarda Göbeklitepe’de ortaya çıkan işaretler de Sirius’u gösteriyor.

Okuyacağınız metin üzerinde hiç bir değişiklik yapmadım, kullanılan Türkçe ve ifade tarzı biraz farklı gelebilir. Unutmayalım ki bu bilgi alışverişi trans durumunda bir medyuma düşünsel olarak aktarılan bilgilerin sonucudur.

İyi okumalar,

FARAH YURDÖZÜ.

CELSE:1 8.4.1982
plan:SİRİUS MİSYONU
medyom:ERGÜN ARIKDAL
celsede bulunanlar:MEHMET SANCAR,GÜVEN
ERER,AHMET HIZVEREN
P-:Burası Sirius misyonu, bizim yerimiz, şu anda yayın yapan
sirius B dir. Tesir psişik boyuttan ulaştırılıyor..
Kendi insanlarımızı, kendimiz seçeriz. Bu bakımdan, dalgalar
yoluyla yaptığımız taramalarda, birçok hudut bekçilerini yeniden
uyarıyoruz. Amaç, görkemli sabahın bekçilerini tanzim etmektir.
Uzun süredir, üstünü kapalı tuttuğumuz bilgi mekanizmasının
örtüsü açılacaktır.
Yanlız sizlerin değil, üç galaksinin kültürü, siriusa bağlıdır.
Bunların ancak kırıntılarını tadıyorsunuz. Sürekli olarak, fakat
en yoğun şeklinde, Muhammet ten başlayarak, pek çok
siriusluyu, psişik boyuttan ulaştırarak yeryüzüne memur ettik.
Ne zaman emrolunan vakit geldiğinde, biz, sizlere kendimizi
açıkca tanıtırız.
Atlantisin uluları,bizim memurumuzdu.
Agra (agarta) da bizim hükmümüz sürer.
Pramitler, bütünüyle sirius kültürünün eğitim yeridir.
Anadolu, son devre için, sirius tesiri için hazırlanmış bir
jenaratördür. Ve buradaki halk seri devreler halinde bağlantıya
geçmektedir.
Toplum olarak, bu misyonun gerçekleşmesinde payınız büyük
olmalıdır.
Bunca yıldan beri sizde oluşan bilgiler, birbirleriyle bağlantısı
güçlü olmayan, kuşkulu tarif ve kavramlardan ibarettir. Dininiz,
ilminiz ve şimdi ki yolunuz da buna dahildir.
Elbetteki zaman yaklaşıyor. Biz, psişik boyuttan, üstün vazife
sadakatine sahip bir planı, üç yerde görevlendirmiştik.
Bunlardan ilki ve en dolgun olanı sizlere bilgi vermişti….
İkincisi Meksika da, üçüncüsü Arjantin dedir. Onlar sizi
bulacaklardır.
Şimdi, onbeş gün sonra yine aynı saatte tekrar görüşeceğiz. Bu
arada, size söylemiş olduklarımızın tamamını, çok akılcı bir
açıdan inceledikten sonra sonucu belirleyiniz. Yani size ne
anlatılmak istenmiştir, ne yapılması gerekecektir ve sizden ne
bekleniyor? ve en önemlisi, geleceğe yönelik nasıl bir tavır
içersine gireceğinizi tespittir.
Bu çalışmayı ve bütün buradaki konuşmaları ezberleyiniz.
.Sadece üç nüsha yazarak muhafaza ediniz. Bantları, kayıt
ettikten sonra siliniz.
Tek bir teyp kullanılacaktır. Yada birden fazla varsa oda
silinecektir. tamamıyle, ruhen, vicdanen hürsünüz. İstemeyen yoldan çıkar.
Burası Sirius misyonu.zihinlerinizdeki ham düşünceleri,
oluşmamış geometrik varsayımları ve yanlış bilgileri düzeltmek
isteyenlere, bu yolda kalması tavsiye edilir.
Burası Sirius misyonu. Tekrar görüşmek üzere….

CELSE: 2 8.4.1982
plan:SİRİUS MİSYONU
medyom:ERGÜN ARIKDAL
celsede bulunanlar: MEHMET SANCAR, GÜVEN ERER,
AHMET HIZVEREN, ATİLLA ULTAV, M.ALİ USTA
P:Bizim size anlatacağımız bazı yasalar ve ulaştırabileceğimiz
bazı bilgiler, sizin cehd faktörünüzü hiçbir zaman ortadan
kaldırmayacaktır. Bağlanmış olduğunuz realitelerin iplerini,
ağırlıkların terk etmeden evvel, terk edebilme gücünü size
kazandırmaya çalışacağını umarızki, bizlere yönlendirdiğiniz
istekleriniz, sorunlarınız ve teorik kanaatleriniz size vereceğimiz
bilginin genişlemesine sebeb olsun. Şunu da bildireyimki, belli
bir zaman suresi içerisinde, sizlerden herhangi bir sonuç alamaz
isek, konuyu kapalı bir sisteme bağlayacağız. Ancak, değişime
kendini hazırlayabilecek olanların bir üstünlük hakkı
bulunduğundan, onlara yardım edilecektir. Verilecek olan
bilgilerin sizler tarafından çok iyi deşifre edilmesi gerekir.
Kontrrol altında tuttuğumuz birçok celselerin kapsadığı bilgileri
kıyaslamak için, gerektiğinde soru sorabilirsiniz. Fakat bu
kapıyı, her zaman zorlamayınız. Sizde mevcut olan bilgilerin
ışığında halletmenin çarelerini arayınız.
Güneşin alevine ve parlaklığına ve sizin dünyanızdaki etkisine
bakıpta, orada hayat yoktur zannetmeyiniz. Daha yenilerde
satürn denilen gezegeninizde, iki yeni merkez, iki yapay merkez
meydana getirildi. Bunların görevi dünyayı kıyametine
hazırlamaktır.
Ruh nedir ? Buna vereceğiniz cevap, alacağınız bilgiyi tayin
edecektir. Gelecek görüşmemizde bir cevap veriniz. Hayat nedir
? Yani, canlılık nedir ? .Bunada vereceğiniz cevap, alacağınız
bilginin niteliğini tayin edecektir. Size, çok sonra, uygun bir
ortam yaratabilirseniz, gerçek semavi ananız Siriüs ün görkemli
hayatından bazı bölümleri nakledebiliriz. Bu kendiliğinden olur.
Şimdi, bizim sizlerle olan temasımız, sizlerin anlayışına göre, bir
ruh varlığı tarafından olmaktadır. Fakat size tebliği ileten ruh
varlığı değildir. Buradaki inceliği kavramaya çalışınız. Elbetteki
bunu yer yüzünde enderde olsa yapan yani bedende ruhu
kullanan ruha ait mekanı ve boyutu kullanan insanlar geçmiştir
ve vardır.
Siz sadıklar planını, şimdiye dek ruhsal bir organizma olarak
biliyor idiniz. Evet, onlar, sizin gerçeklik dünyanızda ancak
ruhsal bir planı teşkil edebilirler. Ama siriüs içinde, kendi
bedenlerinde var olan çok başarılı bir konseydir. Ve siriüs
misyonundaki ulular, her türlü boyutu ulaşım aracı olarak,
rahatlıkla kullanırlar.
Sizlerin spatyomunuz bizler için oldukça yoğun fizik
mekanlarıdır. Bir çoklarınız, yeryüzünde yaşayan insanların
%99,5 başka sistemin veya başka bir gezegenin spatyomuna
geçiş yapamayacak kadar kabadır. Bu bakımdan, kutsal
kitaplarınızdaki, aktardığımız bilgiler arasında melekut veya
cennet veya semavi ülke hep aynı şekilde başka bir gezegenin
spatyomunu ifade eder. Siz ancak fizik beden dışında, başka bir
gezegende, onun spatyomuna girmek şeklinde geçebilirsiniz.
Yani, cennete girişiniz budur. Oraya geçebilmenizin en büyük
şartı, cennetlik olabilmektir ki sizin kaba moral şartlarınıza bağlı
olarak günahlarınızdan arınmış olmanızı ifade eder. Günahtan
arınmış olmanız demek, cahillikten kurtulmanız demektir. Belli
bir realitenin cahilliğini üzerinizden atmanız demektir. Size göre
hayrında, şerrinde anası bilgidir.
Şimdilik bu kadar.Allahaısmarladık.
G.E:Allahaısmarladık.

CELSE: 3 6.5.1982
plan:SİRİUS MİSYONU
medyom:ERGÜN ARIKDAL
celsede bulunanlar:MEHMET SANCAR,GÜVEN
ERER,AHMET HIZVEREN,
P:evet.
m.s:Efendim. Geçen celsemizde, bilgimizin niteliğini tayine
yarayacak iki soruyu cevaplamanızı buyurmuştunuz. Önce bağlı
bulunduğunuz, realiteden, bu realitenin ağırlıklarından
kurtulmamız için bizlere böylesine bir imkan kapısı açmak
lutfunda bulunduğunuz için hepimiz sizlere müteşekkiriz. Bu
yüksek imkanı ,en iyi biçimde değerlendirmeye çalışacağız.
Umarızki; hepimiz başarılı oluruz. Efendim, iki sorunuz için
çoğunluğun katıldığı cevabınız şöyledir..
Ruh, yaradan ın tahayyülünde yer isgal eden ve öz ünde bulunan
üç bilginin ikilimi ile tanrısal maketin inşasında çalışan, tesir ve
şuur sahibi ışık ilahiyedir. Hayat, yani canlılık her seviyesindeki
ruhsal varlığın, her seviyesindeki madde ile bağlantısından
oluşur.
P: Evet. Ruh, bir elektrondur!.
bu elektron, sizlerin basit fiziğinizin tanımaya çalıştığı elektron
değildir. Fakat sizlere en yarayışlı şekilde sonuçlar vermesi
bakımından kullanmış olduğunuz bu kelimeyi, başka bir tarif
içersinde bizde kullanacağız. Bu söylediğimiz konuya çok dikkat
edin. Aynı kelimeyi kullanmakla beraber, ifade edeceğimiz
sözler, fiziğinizle alakalı değildir.
Elektron, bütün yaratılmış olanların esasıdır. Bu esas, sizin eski
insanlarınızın ifade ettiği monat, yada cevher değildir.
Elektron, herşeyin temeli, inşa edici birimi ve aslıdır. Bütün
kopyalar varlık sisteminde meydana gelen bütün değişiklikler
bunlara göre oluşur. Bu bakımdan canlılığı, hayatı ve evreni ve
bunun içersinde mevcut bütün boyutların çeşitli yoğunluktaki
etkilerini anlayabilmeniz için elektronu iyi anlamanız
gerekmektedir.
Elektron, ilk enerjinin birikip, yoğunlaşıp, sürekli bir yayılım
içerisinde kalmasından doğan özel bir yapıdır.
İlk enerji, sadıklar planının sizlere son celselerinde ifade etmiş
olduğu enerji türlerinin hepsini kapsar. Özellikle zaman enerjisi,
elektronun büyük bir kısmını teşkil edecek ham maddeyi
sağlamıştır.
Elektron, bütün bilginin, tohum halinde, enerjitik bir genişlikte
konsantre olup biriktiği yerdir.
Sizler için öyle garib, hatta öyle anlamsız bilgiler vardır ki,
onlar, evrenin temel taşlarını teşkil eden temel bilgilerdir. Eski
mısır da Horus un gözü, işte simge olarak bu, elktronu ifade
eder.
Mevcut olan mekanların ve bu mekanlardaki boyut sistemlerinin
(matamatik ifadelerin dışında) , elektron birikimleri ilgisi çok
fazladır. Bu demektirki ; ,boyut, mekan, zaman katlanmaları ve
burulmaları ve her türlü jenetik şıçramalar yani mutasyonlarını
hep elektron fazlalığından, azlığından veya değişik
kombinasyonlarının sürekli olarak sıralanmasından meydana
gelmiştir.
Eski mısırdaki güneş kursu, esasında dev bir elektron un aslıdır.
Genellikle güneş kursunun etrafında çevrelenmiş olan yılan
simgesi, elektrona bağlı olan boyutlanmaların ifade edilmesi
içindir. Bunların hepsi büyük siriüs kültürünün artıklarıdır. Yani,
size ulaşabilen kısımlarıdır.
Şimdi:sizlerin hayat, canlılık, ruh, beden, fizik ötesi
deyimleriniz; yanlış anlayışlara, yanlış kavramlara, yanlış
tariflere dayalı olmak üzere ; Fakat genede bir mantık akışı
içinde içerisinde bugüne kadar gelmiştir.
Normal ötesi yada anormal olarak gördüğünüz herşey, yahut
normal dışı olarak kabul ettiğiniz pek çok husus, normal olandır.
Normal dışı olan ; sizin normal olarak gördüğünüz şeydir. Pratik
olarak bundan, şunu kast ediyoruz.:
Bütün metapişik olaylar ile bütün mistik çalışmalar ve bunlara
bağlı olan her türlü deney ve yaşantılar, sizlerin yanlış anlayış,
yanlış kavrayıştan doğan tariflerinize nazaran, normal dışı
görünmelerine rağmen, doğru kavramlara, doğru tariflere
gidildiği zaman normal olacak şeylerdir.
İnsanın, sizin deyiminizle, duyular dışı yetenekleri kullanması,
normal olmayan bir olaydır. Oysa normal olan, duyular dışı
melekelerin kullanılması ; anormal olanda duyular yoluyla bilgi
edinilmesidir.
Zihninizin en geniş açıklığı, içerisinde yapabileceğiniz bütün
ameliyeler akıl yoluyla oluyor. Nitekim gözlemlerinizde duyu
yoluyla olmaktadır. Sürekli olarak duyu ve aklı kullanmak sizler
için normal bir yoldur. Fakat normal olan yani asıl olan, duyu
dışı algı ve sezgidir.
Şimdi, sizlerin dış varlıklarla irtibata geçebilmeniz neden
mümkün olamıyor, anlayabildiniz mi? Onlar, sizler için normal
olan akıl ve duyu yolunu değil ; sizler için anormal olan duyu
dışı sezgi yollarını ve buna bağlı olmak üzere de her türlü fizik
dışı araçları kullanmaktadırlar.
Meydana getirmiş olduğunuz uygarlığın tamamen dağılıp
gitmemesi için, binlerce yıldan beri, kültürümüzün öncüleri,
aranızda, her yörede mücadele vermişlerdir: En büyük ve en
yarayışlı keşiflerinizin, buluşlarınızın, klasik bilim adamlarının
dışındaki anormal çalışma ve göreneğe sahip kişiler tarafından
meydana getirilmiş olduğunu unutmayınız.
P :Elektron, sizi evrenle, sizi rabbinizle bir kılan ve gene sizi iç
beyninizden, öz ünden dışarıya taşırarak kişiliğinizi
olgunlaşmasını sağlayan; bütün madde yapısının, bütün açı ve
yüzeyleri ile kiristalleşmiş her türlü kabalığın, yoğunluğun tek
bir yön altında görünmesini sağlayan; işte o elektrondur.
Bu sözlerimizde kesinlikle şu mevcut değildir: Elektron yaradan
değildir!
BU konuyu, verdiğimiz bazı ip uçlarına bağlı olmak üzere
hazırlayacağınız sorularla derinleştirebiliriz. Başka?..
M.S: Efendim, geçen celsemizin bir yerinde : ” memleketimizin
özel durumları mevcuttur. Özel durumların meydana getirdiği
kesin sonuçlar yaşanacaktır. “deniliyor. Bu kesin sonuçlar, nasıl
sonuçlardır ? Daha açık bilgiler verilmesi mümkünmüdür ?
P:Hayır. Sonuçlar, sizlerin giderek yoğunlık kazanan enerji
birikiminden dolayı, dünya yüzeyi seviyesinde yapacağınız
vazifenizin sonuçlarıdır.
Buradaki endişeniz, normal bir endişedir. Oysa esas olan
anormal olandır. evet.
M.S: Bir başka sorumuzda şu efendim: Bizlerden bir sonuç
alınamazsa, konunun kapalı bir sisteme bağlanacağı bildirildi. “
kapalı sistem nedir ” ? lütfen açıklar mısınız.?
P: Bizlere vereceğiniz cevaplar ve bizim düzenleyeceğimiz
sorulara aldığımız karşılıklar, yeterince bir bilgi sistemini
geliştirebilmemiz için kaynak teşkil edecekse, kadronuzu aynen
koruyacaksınız demektir. Bunlar olmazsa tarafımızdan seçilecek
kişilerle ve tamamen kapalı olmak üzere çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu demektir.
M.S: Anlasıldı, teşekkür ederiz. Efendim, bir başka sorumuzda
söyle:
Cebrail, Azrail, Mikail ve İsrafil isimli dört melekten söz ederiz
ama, bu sembolik isimlerin kesin olarak, bilhassa spritüel
bakımdan neyi anlattığını bilemeyiz. Bu semboller, birer varlığın
isimleri olmasa gerek. Dinsel yorumların üstünde bir açıklama
rica etsek, acaba mümkünmüdür?
Bu soruyu, satürn gezegeninin iki yapay yeni merkezinin
dünyamızı kıyametine hazırlamak için meydana getirilişi ile
israfil in yaptığı çalışım nedeni ile sormak gereğini
duyduk.Efendim.
P:Bizim size verebileceğimiz bilgiler, sizin kavramlarınıza
uygun olmak üzere verilmelidir ki fayda sağlasın.
Eski kültürlerin, siriustan aktarabildikleri bilgileri, çok garip
semboller halinde ve insan vicdanının rencide edici
mekanizmalar oluşturmak şeklinde meydana getirdiklerini
biliyoruz.
Cebrail in bizden farkı yoktur. O; elektron seviyesi, daha
doğrusu elektronda mevcut enerji düzeyi, bikülier sahasını
geçmiş olduğu için, bilgiyi saf bir halde nötralize ederek, belli
bir mekanda yoğunlaştırmayı sağlayan bir varlıktır.
Onun görevi sizin için bir bilgi aktarıcı rolünü üstlenmesidir.
Esasında cebrail, gerçekte bu görevin devamlı sahibi değil idi.
Azrail ise bir varlık değildir. O, evrende mevcut ve bütün kainat
için geçerli olan evrensel çürümenin (entropi) simgesidir.
Elektronun sıçrama göstermesi, üst bir boyutu araştırması ve
devamlı olarak kuyruğunu ısıran yılan gibi çeşitli boyutlar
içerisinde hareket etmesi, onun tabiatı icabıdır.
İşte bu yüzden evrenin her yerinde (entropi) çürüme vardır.
Bu konuyu, kendi bilgileriniz ışığında iyice inceleyiniz.
Sizce Mikailin görevi nedir?
M:S: Biz, Mikailin görevini, hesap tutucu yani başka bir ifade ile
sevapla günahı kaydedici:spritüel anlamda hafıza sistemi bir
meksefe durumu şeklinde anlıyoruz.
P: Kozmik biyolojinin en büyük amacı, bütün bireyleri arasında
elektronik uzmanlığın, her boyut içerisinde çokgenler halinde
birleşmesini sağlamaktır. Kozma biyoloji, bütün evren
canlılarının her ne boyutta bulunursa bulunsun, birbiri ile yapışık
olması içinde, yani kuvvetli bağlarla bağlanmış olmasını
meydana getirebilmesi için, böyle bir bağı oluşturabilmesi için,
sürekli bilgi yaymak ve almak zorundadır. İşte; Mikail ismini
verdiğiniz bir sistem vardır ki. Çalışmakta olan bir mekanizma
vardır ki, bütün kozmık, kozmo biyolojik birimlerin arasındaki
bu bilginin akışını sağlar.
Peki, İsrafil den ne anlarsınız?
M:S: İsrafil i kıyamet habercisi, kıyamet düzenleyicisi olarak
biliyoruz kısaca.
P: İsrafil; kozmik biyolojik yapıların mutasyonunu düzenleyen
mekanizmanın kendisidir.
Bu günlük bu kadar. allahaısmarladık.
m.s:allahaısmarladık